11. Yargı Paketi yürürlüğe girdi: 55 bin kişiye tahliye yolu! Kimleri kapsıyor?
Kamuoyunda uzun süredir tartışılan "11. Yargı Paketi", Resmi Gazete’de yayımlanarak resmen yürürlüğe girdi. Yaklaşık 55 bin hükümlüyü doğrudan ilgilendiren düzenleme, ceza infaz sisteminde köklü değişiklikler öngörüyor. Özellikle 31 Temmuz 2023 öncesinde işlenen suçları kapsayan yeni infaz rejimiyle, koşulları sağlayan mahkumlara kapalı cezaevinden açığa geçiş ve denetimli serbestlikte 3 yıl erken tahliye imkanı tanındı. Ancak düzenleme; terör, kadına şiddet, çocuk istismarı ve deprem suçlarını kapsam dışı tutuyor.
11. Yargı Paketi Neleri Kapsıyor?
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen 11. Yargı Paketi ile yapılan değişiklikler şöyle:
- Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek ceza, yarısından bir katına kadar artırılacak.
- Kurusıkı silahlar, "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçu kapsamına alınacak ve suçun bunlarla işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
- "Güveni kötüye kullanma" suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması halinde verilecek ceza bir kat artırılacak.
- Taksirle yaralamada hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya, üst sınırı ise bir yıldan 2 yıla çıkarılacak.
- Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulmasının yanı sıra artık ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi de cezaya tabi olacak, bu suçlara ilişkin cezalar da artırılacak.
3 Yıl Erken Tahliye İmkanı
- Terör ve örgütlü suçlar, aile içi cinayet, cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismar suçları, deprem nedeniyle bina veya diğer yapılar çökmesi ya da hasar alması sonucu meydana gelen öldürme suçları hariç olmak üzere, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası 10 yıldan az ise 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla ise 3 ayını kapalıda geçirenler, açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılacak. Bu hükümlüler ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri halinde en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından 3 yıl erken yararlandırılacak.
Cumhuriyet’in haberine göre, Türkiye’de yargı sistemindeki "cezasızlık" tartışmaları, infaz süreleri ve cezaevlerindeki doluluk oranlarıyla yeni bir boyuta ulaştı. İstanbul Beyoğlu’nda yaşanan cinsel saldırı davasında verilen tahliye kararı, hukuk sistemindeki infaz boşluklarını bir kez daha tartışmaya açtı.
Hukuken İzahı Zor Tahliye: 9 Yıl Hapis, 1 Yıl Tutukluluk
23 Eylül 2024’te gerçekleşen cinsel saldırı olayında 7 yıl 6 ay ve 9 yıl hapis cezasına çarptırılan iki sanık, yaklaşık bir yıllık tutukluluk süreleri göz önüne alınarak 2 Aralık 2025 tarihinde tahliye edildi. Cumhuriyet’e konuşan avukat Çağla Gül Bulut, kararın hem hukuken hem de vicdanen yaralayıcı olduğunu vurguladı. Bulut, infaz hesaplamalarına göre sanıkların en az 3 yıl 9 ay ile 4,5 yıl arasında cezaevinde kalmaları gerektiğini belirterek, bir yıl gibi kısa bir sürede serbest kalmalarının izah edilemeyeceğini ifade etti.
Suç Kayıtları Kabarık, Telegram’da 'Suç İlanları' Yaygın
Tahliye edilen sanıkların geçmişlerinde cinsel saldırıdan gaspa, uyuşturucudan kasten yaralamaya kadar çok sayıda suç kaydı bulunması dikkat çekerken, suç dünyasının dijitalleşmesi yeni bir tehdidi beraberinde getirdi. Cumhuriyet muhabiri Rengin Temoçin’in ulaştığı bilgilere göre, Telegram gruplarında cezaevinden çıkan şahıslar tarafından; yaralama, gasp ve hatta cinayet eylemleri için "hizmet ilanları" veriliyor.
Konuyu değerlendiren güvenlik analisti Burak Yıldırım, suçun artık gizli bir eylemden çıkıp aleni bir "pazar" mantığıyla arz edildiği uyarısında bulundu. Emekli bir polis ise 26 suç kaydı olan kişilerin dışarıda olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, "Suç oranını düşürmek yerine yeni hapishaneler yapmayı çözüm zannettik" sözleriyle mevcut durumu eleştirdi.
82. İl 'Hapishaneler'
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nin (CİSST) Ekim 2025 raporu, sistemdeki tıkanıklığı rakamlarla ortaya koydu. Cumhuriyet’in aktardığı verilere göre: Mevcut Kapasite: 304.000, Toplam Mahkum Sayısı: 420.904, Hükümlü Oranı: yüzde 85 (357.646 kişi).
402 hapishanenin kapasitesinin çok üzerinde çalıştığı vurgulanan raporda, Türkiye'nin adeta "82. ilinin" cezaevleri haline geldiği ve mahkum nüfusunun birçok ilin nüfusunu geride bıraktığı belirtildi.